Yasemin Dalkılıç ve CANTEK, Doğa için ‘Enerjini Doğru Kullan’ Projesinde Buluştu. - 10 Ekim 2013

Yasemin Dalkılıç ve CANTEK,  Doğa için ‘Enerjini Doğru Kullan’ Projesinde Buluştu

Yasemin Dalkılıç uzun süre ara verdiği dalışlarına ‘Enerjini Doğru Kullan’ sloganıyla enerji tasarrufu konulu sosyal sorumluluk projeleri yapan CANTEK firması sponsorluğunda geri döndü. Proje kapsamında Dünya Serbest Dalış Şampiyonu Yasemin Dalkılıç’la, ‘Dünyanın İnanılmaz Dalışları’ adlı 6 bölümlük belgesel dizi çekiliyor. 

Soğutma sektöründe verimli enerji kullanımı konusundaki öncü Ar-Ge yatırımlarıyla öne çıkan ve dünya soğutma sektörüne %72 enerji tasarruflu “akıllı soğutma makinesi” kavramını kazandıran CANTEK, 21. yılında ‘Enerjini Doğru Kullan’  projesini hayata geçirdi. Kamuoyunu enerji tasarrufuyla ilgili bilinçlendirme projesinin 2. ayağında CANTEK, bayrağını Everest’in zirvesine diken Nasuh Mahruki’den, tek nefesle derin denizlere inen Yasemin Dalkılıç’a aktardı. Her iki sporcunun da ortak özellikleri yaptıkları sporun başarısının, bedensel enerjilerini en tasarruflu şekilde kullanmalarına bağlı olması.

9 Dünya Serbest Dalış Rekoru olan Yasemin Dalkılıç ve CANTEK ‘Dünyanın İnanılmaz Dalışları’ (The Amazing Dives of the World) belgeseli ile aynı zamanda okyanusların derinliklerini, gizemini ve eko sistemdeki sorunlar yüzünden kaybolmaya yüz tutmuş okyanus canlılarını insanoğlunun dikkatine, bilgisine ve hafızasına kazandırmayı amaçlıyor.

Bu konuda Yasemin Dalkılıç projeye başlama fikrini şu cümlelerle özetliyor: 

“Beş milyar yıl önce, gezegenimiz henüz genç dönemlerini yaşarken, volkan dağları patladı ve atmosferimize bulutlarla nemini bıraktı. Sonrasında ise dünya soğudu ve buhar suya dönüştü, iki milyon yıl boyunca hiç durmaksızın yağmur olarak yağdı. Sonunda ise, okyanuslar oluştu ve onlarla mucizevî bir şekilde hayat başladı. Yaşayan her varlık, insanoğlu da dâhil olmak üzere, kendi geçmişine baktığında kökenlerini o sıvı boyutta bulabilir. Dahası, şu andan en fazla 50 yıla kadar bizler okyanuslarda yaşayan tüm varlıkları yitirmiş olacağız.  Dolayısıyla, benim yeni doğmuş kızım hiçbir zaman canlı olarak bir balinayı, bir yunusu ya da bir mercan kayayı yaşayamayacaktır. Bundan dolayı, ben bu varlıkları yakalamak ve mucize hallerini onlar henüz yok olmadan kızım için saklamak istiyorum.”

6 Bölümlük Belgeselin İlk 3 Bölümün Çekimleri Tamamlandı

Proje kapsamında Yasemin Dalkılıç ve ekibi Bahamalar, Jamaika, Meksika, Cayman Adaları, Dominik Cumhuriyeti ve Şili’deki batıklar, gemi enkazları, mercan kayalıkları ve mağaralara dalışlar gerçekleştiriyor ve ortalama 30 dakikadan oluşan “Batıklar”, “Mercan Resifleri”, “Gece”, “Adalar”, “Aquarius” ve “Diğer Mavi” adlarıyla 6 bölümlük belgeselde su altı yaşamının detayları anlatılıyor.

Batıklar

Tüm ulusal ve uluslararası yayın kuruluşlarında yayınlanması hedeflenen The Amazing Dives of the World adlı belgeselin ilk bölümünde Yasemin Dalkılıç, Florida’nın akıntılar nedeniyle yılda bir kaç kez dalış yapılabilen Key Largo bölgesindeki dünyanın en büyük batık savaş gemilerinden biri olan USS Spiegel Grove’e tüpsüz dalış gerçekleştiriyor. Denizlerdeki hayatın da hızla yok olmaya başladığına dikkat çekilmek istenen proje’nin ‘BATIKLAR’ adlı bölümü sosyal paylaşım siteleri ve www.enerjinidogrukullan.net sitesi ve www.fb.com/enerjinidogrukullan sayfasından da izlenebiliyor. 

Aquarius - Hayallerimdeki Ev

Dalkılıç ve ekibi bu bölümde, dünyanın tek kalıcı sualtı araştırma laboratuarı Aquarius’un içinden izlenimlerini aktarıyorlar. Burada dalgıçlar günler belki haftalarca sualtında yaşayıp karaya adım atmadan sualtını, hayvanları, mercan kayalıklarını kesintisiz bir şekilde inceleyebildikleri bilimsel araştırmalar ve deneyler gerçekleştiriyorlar. Aquarius dünyada en uzun süre devam eden sualtı yaşam yeri projesi olduğu gibi aynı zamanda, benzerleri arasından geriye tek kalan. Bütçe kesintileri sebebiyle görevine devam etmemesi ve kapanması söz konusu. Devam edebilmek için yeni bir sahip arıyor. Ekip bu konuya dikkat çekmek amacıyla kameralarını buraya fokusluyor.

Aquarius Dalışı Yaşayan Efsane Sylvia Earle’ün dikkatini çekiyor

Aquarius bölümünün internette yayınlanmaya başlamasıyla birlikte, Dalkılıç’ın bu girişimi günümüzün Cousteau’su dünyanın en ünlü sualtı araştırmacısı Sylvia Earle’ün de dikkatini çekiyor. Time dergisi tarafından “Gezegenin Kahramanı” unvanı verilen Sylvia Earle; Yasemin Dalkılıç’ın çalışmalarını Mission Blue Vakfı’nın web sitesinde Dalkılıç’ın izniyle yayınlamaya başlıyor. Ve Aquarius dünyada ses getiren çeşitli çalışmalar sonucunda kapanmaktan kurtuluyor.

Kuzey Florida’da “Şeytan Havzası” mağaraları

Belgeselin “Mağaralar” bölümünün çekimleri için 600 pınar ve 3 nehri besleyen kilometrelerce uzunluktaki bir sualtı labirentini andıran Şeytan Havzası Mağaraları’na inen Dalkılıç, tünel ve mağaralarda tüpsüz dolaşıyor. Şeytan Sistemi de denilen bölgeyi ve ünlü Santa Fe nehrini keşfe çıkan Dalkılıç, Kaptan Cousteau’nun 60 yıl önce ziyaret ettiği ve suyun olağanüstü netliği karşısında “Sonsuz görüş” tarifi yaptığı Ginnie Springs pınarına dalıyor ve kilometrelerce uzunluktaki mağaralarda dolaşıyor.

Bahamalar’da Köpekbalığı Geçidi’ nde köpekbalıklarıyla dans!

Yasemin Dalkılıç, Atlas Okyanusu’nda ‘Köpekbalığı Geçidi’ ve ‘Okyanusun Dili’ adıyla bilinen yerlerde tüpsüz dalışlar yaparak, tarih boyunca bir tropik cennet olmayı simgelemesi ile insanları cezbeden Bahamalar’da sağlıklı köpekbalığı nüfusuyla tanınan Freeport dalış merkezinde “Shark Alley” yani “Köpekbalığı Geçidi” diye bilinen dalış noktasında 50 civarında köpek balığıyla karşılaştığı anları kaydediyor.

The Performance Challenge

Grand Bahama’dan sonra Andros ve New Providence adaları arasında yer alan “Okyanusun Dili” adı ile bilinen ve tamamen labirentlerden oluşan derin alış noktasına serbest dalış denemesi yapan Yasemin Dalkılıç burada belgeselin “The Performance Challenge” adı verilen en zor bölümünü gerçekleştiriyor. Zor bir serbest dalış denemesi yapan Yasemin Dalkılıç, tropik fırtına “Chantal”ın yaklaşması ve şartların kötüleşmesi yüzünden çekim sonrası bölgeden aceleyle ayrılmak zorunda kalıyor.

Dalkılıç, Bahamalar’la ilgili, doğal güzelliğine hayranlık duymakla bir parça endişe karşımı bir duyguya sahip olduğunu belirtti ve “Çünkü insanların düşüncesizce doğaya verdiği zarara bu çok ücra yerde bile şahit olmak mümkün.”  diye ekledi.